Zorlama yok. Kimsenin hoşuna gitme zorunda olmamak.

Başkalarının senin hakkında neler konuştuklarını kafaya takmamak. Sana söylenen şeyleri yapmak zorunda olmamak. Ya da" moda" olan şeyleri. Tamamen özgür olmak. Bunu hiç istedin mi? Hiç aklından bunlar geçti mi?

Kötü haber şu ki: Gerçek özgürlük, aklına esen şeyi yapabilmek değildir. Çünkü bu davranış seni ve senin ihtiyaçlarını odak noktası yapar. Bencillik ise özgür yapmaz. Bencillik yalnızlaştırır. Gerçek özgürlük, gerçek "sen"in kim olduğunu ve yaşamının "anlam"ını keşfetmendir.

İnsan olarak sınırların olduğu için hiçbir zaman tam anlamıyla özgür değilsin. Çünkü mükemmel değilsin. Çünkü sevgiye, başkaları tarafından kabul görmeye ihtiyacın var ve bunları parayla satın alman ya da çalışarak elde etmen mümkün değildir. Bu nedenle özgürlük isteğin kendinden dolayı başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Çünkü sen sınırları olan bir varlıksın. Çünkü sonu olan bir varlıksın. Çünkü bir gün öleceksin. Çünkü sen bir insansın. Sınırlı bir insan. Kendisiyle sınırlı bir insan.

Gerçek özgürlük. Sınırsız. Herkes için.

Kolay söyleniveren bir söz. Ama belki de onu hiç de aramadığın bir yerde bulacaksın. Tam da sert kuralların ve yasakların, zorlamanın ve kısıtlamanın olduğunu düşündüğün yerde. Tanrı'da.

Çünkü Tanrı özgürlük sunuyor. Seni takip eden hatalarından. Seni sürekli hayal kırıklığına uğratan özgürlük arayışından. Sen Tanrı'nın yarattığı bir varlıksın ve Tanrı seni bir düşünceyle yarattı. Bu nedenle seni özgür kılmak istiyor. Tanrı senin ve yeteneklerinin gelişmesini istiyor. Özgürlük kendin olabildiğin yerde başlar. Olduğun gibi kabul edildiğin yerde senin özgürlüğün başlar.

Tanrı sana özgürlük sunuyor: Başarısızlık korkularından, hatalarından, asiliğinden. goCon.eu'da bu özgürlüğü arayabilirsin. Bu özgürlüğü kabul edip etmeme konusunda özgürsün.

Tanrı bizi eski davranış kalıplarından özgür kılar, ama sorumluluk kalır.

Ben insanlara onlara hiç belli bile etmeden baskı yapabilirim. Bu benim insanları motive etmekte ve heyecanlandırmada kullanabileceğim bir yetenek olan ikna gücümün olumsuz bir yönü. Bunu sık sık yapmışımdır. Gençken şimdi olduğundan daha fazla. İnsanlar benim dediğimi yaparlarsa amacıma ulaşmışım demektir. Ama nedense başarım uzun sürmüyor ve zafer duygusu çabucak kayboluyor. çünkü insanların kendilerini baskı altında hissettikleri için bir şeyler yapmaları hiç doğru değil. Bunların hepsini Tanrı'ya verdim. Kendimden memnun almayışımı. Başkalarını bu şekilde incitmiş olmamı. Bu şekilde Tanrı'dan daha da uzaklaşmış olmamı.

Tanrı'nın benimle birlikte olduğunu gördüm. Bana özgürlük verdiğini. Suçluluk duygusundan özgürlük. Bilinçaltı olmayan baskı yapmak bana daha kolay geliyor. Yine de bir sorumluluğum var. Eski davranış kalıplarını tekrarlamamak için çok dikkatli olmalıyım. En iyisi de: Bundan bir kaybım yok. Başkaları benim istediklerimi baskı olmaksızın yapıyorlar ve bunun için çok iyi çözümler bulunuyor. Sık sık ufkumun genişlediğine tanık oluyorum.

Tehlike hala orada. Ama ben gerçek özgürlüğü yaşıyorum. bu noktada ve daha başka şeylerde. Tanrı bu tür özgürlüğe sınır getirmiyor. İnsan küçük ya da büyük "esaret"leriyle her zaman Tanrı'ya gelebilir. Gerçek özgürlük. Sınırsızca. Herkes için. Sen için de.

Soruların varsa bu yazının yazarına yazabilirsin: Persoenlich@goCon.eu

Zeige mir mehr